Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır mitingi sonrası Sur ilçesinde bulunan Dağkapı semtinde açıklamalarda bulunan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Sayın Erdoğan, Diyarbakır’da Türkiye’nin Kürt Meselesi için de, Diyarbakır için de önem arz edecek bir şey söylemedi” dedi.
Merak edilen 1 Nisan’da kayyum atanıp atanmayacağıdır
Erdoğan’ın Diyarbakır mitinginde halkında Türkiye’nin Kürt Meselesine dair güvenlik politikalarının dışında çözümü için bir mesajı olacak mı, olmayacak mı beklentisine girdiğini ifade eden Sezgin Tanrıkulu, ” Diyarbakır‘da merak edilen seçimler değil; seçimlerden sonraki gündür. Yani 31 Mart’tan sonra 1 Nisan itibariyle kayyum mu atanacak, yoksa yeni bir süreç mi başlayacak? Diyarbakır’da merak edilen budur. İstasyon Meydanında gerçekleşen mitingde, Sayın Erdoğan’ın konuşmasında; Türkiye’nin Kürt Meselesine dair güvenlik politikalarının dışında çözümü için bir mesajı olacak mı, olmayacak mı beklentisi vardı. Ancak bu beklentinin Adalet ve Kalkınma Partisi açısından bir şey ifade etmediğine tanık olduk. Sayın Erdoğan, Diyarbakır’da Türkiye’nin Kürt Meselesi için de, Diyarbakır için de önem arz edecek bir şey söylemedi. Aklında ve sözlerinde yerel seçimlerde “İstanbul’u nasıl alırım?” düşüncesinden başka bir mesaj yoktu” ifadelerini kullandı.
AK Parti politikalarından yeni bir süreç, demokrasi ve adalet beklemek doğru olmaz
Tanrıkulu, “Cumhurbaşkanı, Diyarbakır’da, Diyarbakır’ın sorunlarıyla ilgili, yürütülen kayyum politikalarıyla ilgili, adaletsizliklerle ilgili ve demokrasi bakımından hiçbir mesaj vermedi. Diyarbakır Milletvekili olarak; bu kentin sorunlarına odaklanmaya çalışıyorum. Birçok yolsuzluk var, kayyumların yarattığı tahribat var, talan var, kamu yönetiminin yarattığı talan var. Geldiğimiz noktada; Sayın Erdoğan’ın bugün Diyarbakır’daki konuşmasından sonra Adalet ve Kalkınma Partisi politikalarından yeni bir süreç, demokrasi ve adalet beklemek doğru olmaz. Bunun üzerinden bir siyaset inşa etmek de doğru değil. Mesele, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı karşısında demokrasi güçleriyle beraber bir siyasi denge yaratmaktır. O siyasi denge, o fren Adalet ve Kalkınma Partisini demokrasi çizgisine -belki- taşıyabilir. Bunun için Diyarbakır’da, İstanbul’da, bütün Türkiye’de demokrasi için mücadele etmeliyiz ve bu iktidar karşısında yerel yönetimler üzerinden bu dengeyi inşa etmeliyiz” dedi.
(Haber Merkezi)