Ana Sayfa Politika 31 Temmuz 2024 83 Görüntüleme

Kürtçe yazıların silinmesi Diyarbakır’da protesto edildi

Valilik kararı ile Kürtçe yazıların karalanarak silinmesi Diyarbakır'da protesto edildi. Eylemde, "Bu zamana kadar birçok kez uygulanan bu yöntemlerin asla başarıya ulaşamayacağını biliyoruz" mesajı verildi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır(Amed) İl Örgütü, Kürtçeye yönelik saldırılara karşı AZC Plaza önünden Gevran Caddesi’ndeki “Peşi Peya” yazısının olduğu yere kadar yürüyerek bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya DEM Parti Diyarbakır İl Eşbaşkanları Abbas Şahin ve Gülşen Özer, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Eşbaşkanı Sultan Yaray, Tevgera Jinên Azad (TJA), DEM Parti Van Milletvekili Sinan Çiftyürek, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Serra Bucak, Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED DER), Rosa Kadın Derneği, Barış Anneleri Meclisi, Adalet Nöbeti Anneleri ve kentte bulunan sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. “Ziman hebûn û xwebûna civakê ye” pankartının açıldığı açıklamada sık sık “Zimanê me rûmeta me ye”, “Bê ziman jiyan nabe” sloganları atıldı.

DEM Parti Diyarbakır İl Eşbaşkanı Gülsen, son süreçte Kürtçe yazılara ve Kürt kültürüne karşı yapılan saldırıları kınayarak şu ifadeleri kullandı: “Bir süredir iktidar, bizim kültürümüz ve dilimiz üzerinden kirli bir siyaset yapmakta, bu yüzden de dilimiz, kültürümüz ve halaylarımızdan korkuyorlar. Bizler korkmayın diyoruz. Halayla, konuşma ve kültürümüzle özgürlüğü getireceğiz. Dil, kültür ve halaylarımız olmadan yaşam olmayacak. Kültürümüz, dilimiz ve halaylarımızla yaşayacağız.”

‘Bütün Haklardan Önce Gelir’

DBP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Sultan Yaray, basın metnini okudu. Yüz yılı aşkın süredir Kürt kültürü ve dili üzerinden asimilasyon politikalarının sürdüğünü belirten Yaray, Kürt dilinin ve kültürünün yok olması için her yolun denendiğini söyledi. Yaray, “Son günlerde Kürt dili ve kültürü üzerindeki saldırılar arttı. Dil, toplumlar için birlik, duygu, düşünce ve aktarımı için önemlidir. Her toplum varlığını bunun üzerinden var eder. Dilin ilerlemesi, toplumun da ilerlemesidir. Dil, vicdani ve ahlaki bir haktır. Bütün insani haklardan önce gelir” dedi.

‘Temelinde AKP-MHP İktidarının Söylemleri Var’

Yaray, 21. yüzyılda Kürt dili ve kültürünün ırkçı saldırılara maruz kaldığını ve bu saldırıların sadece Kürtçeye değil, Kürt halkına yapıldığını söyledi. Yaray, “Kürt diline dönük bu saldırıyı kendilerinde hak olarak görmesinler. Herkes kendi dilinde yaşayıp konuşma ve eğitim hakkına sahip. Bizler bu hakka olan saldırılara karşı çıkıyoruz. Kürtlere karşı yok sayma ve asimilasyon politikaları aralıksız devam ediyor. Özel savaş politikalarının da etkisiyle metropollerde kendi dilleriyle şarkı söyleyen halkımız ırkçı saldırılara maruz kalıyor. Bu saldırılar sonucunda birçok kişi yaşamını yitirip yaralandı. Bu ırkçı saldırıların temelinde AKP-MHP iktidarının siyasetçilerinin söylemleri var. Bu yüzden gün geçmiyor ki ırkçı bir saldırı gerçekleşmesin” dedi.

‘Kabul Etmiyoruz’

Diyarbakır ve Van’da yaya geçitlerinde yer alan Kürtçe yazıların sistemin yürütücüleri tarafından silindiğini ve aynı zamanda eş zamanlı olarak halay çekenlerin tutuklandığını hatırlatan Yaray, “Kürt kültürü ve diline karşı yapılan bu saldırıları kınıyoruz. Bu yüzyılda Kürtlere karşı yapılan bu ırkçı ve barbarca saldırıları Kürt halkı olarak kabul etmiyoruz. Bu zamana kadar birçok kez uygulanan bu yöntemlerin asla başarıya ulaşamayacağını biliyoruz” diye belirtti.

‘Dilleri Yaşatmak Hepimizin Görevi’

Son olarak söz alan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Serra Bucak, yerel hizmetlerde çok dilliliğin halklara saygıdan ibaret olduğunu ifade etti. Bucak, “Bu halk kendi anadilinde edebiyat yapmak, şiir yazmak, tiyatro yapmak istiyor. Bunun önünde nasıl bir engel olabilir? Dünyanın hiçbir yerinde yasaklı dil yok. Yerel yönetimlerde çok dilli kültür var. Ülkede, kentimizde mülteciler var. Onlar için de dil hizmeti vereceğiz ve vermeye devam edeceğiz. Bu kimseye zarar vermediği gibi barışı ve kültürü yaşatmayı ön görüyor. Önümüzdeki süreçte dil kursları açacağız. Bunun önünde yasal bir engel yoktur. Diller, halkların onurudur ve bu onuru yaşatmak hepimizin görevidir.”

Açıklama halay ve zılgıtlarla son buldu. (MA)

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site by Uzman Tescil webmaster