Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla 11 Temmuz’da PKK, çözüm sürecinin yeniden başlaması amacıyla sembolik bir adım attı. Süleymaniye yakınlarındaki Casene Mağarası’nda düzenlenen törende örgüte bağlı bir grup gerilla silahlarını bıraktı. Törenin yapıldığı mağara, Kürt tarihindeki sembolik anlamı nedeniyle dikkat çekti.
PKK, Süleymaniye kırsalındaki tarihi Casene Mağarası’nda sembolik törenle ilk silahları bıraktı. Mağara, Kürt lider Şeyh Mahmud Berzenci’nin İngilizlere karşı direnişte kullandığı yer olarak biliniyor.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi sınırlarında, Süleymaniye’ye bağlı Dukan ilçesindeki Surdaş bölgesinde bulunan Casene Mağarası, Kürtler için yalnızca bir doğa harikası değil; aynı zamanda tarihsel ve siyasi bir sembol. PKK’nin 11 Temmuz’daki silah bırakma törenine ev sahipliği yapan mağara, 1920’li yıllarda İngiliz işgaline karşı mücadele eden Kürt lider Şeyh Mahmud Hafid Berzenci tarafından uzun süre sığınak olarak kullanıldı.
Kendisini “Kürdistan Kralı” ilan eden Berzenci, 1923’te Süleymaniye bombalanırken Casene Mağarası’na sığınmıştı. Aynı dönemde burada “Bangi Haq” (Hakkın Sesi) isimli Kürtçe gazete de basıldı. Bu nedenle mağara, sadece direnişin değil, aynı zamanda Kürtçe yayıncılığın da tarihi başlangıç noktalarından biri olarak görülüyor.
“Barışa açılan bir turizm alanı”
BBC Türkçe’ye konuşan Ortadoğu çalışmaları uzmanı Doç. Dr. Seevan Saeed, Casene Mağarası’nın seçilmesinin tesadüf olmadığını belirterek, “PKK, Kürtlerin tarihi ve mücadelesinden güç aldığını göstermek istiyor” dedi. Saeed’e göre mağarada basılan Kürtçe yayınlar, Kürt halkı için kültürel bir belleği temsil ediyor ve PKK bu belleğe atıf yapıyor.
Günümüzde Casene Mağarası, Süleymaniye’den Dukan’a giden güzergâh üzerinde, Kani Han köyü yakınlarında bulunuyor. Bölge halkı için popüler bir piknik ve turizm noktası olan mağara, yüksek dağlar ve şelalelerle çevrili doğal yapısıyla da biliniyor. Mağarada ışıklandırma ve temizlik hizmetleri gibi altyapılar bulunuyor. Doç. Dr. Seevan Saeed, PKK’nın bu mekânı seçmesini “savaş için sığınak olan yerlerin barışta turistik mekânlara dönüşebileceği” mesajı olarak yorumladı.
