TTB Genel Merkezi’nde yapılan basın toplantısına Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) Genel Sekreteri Emel Eroğlu katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Şebnem Korur Fincancı, ülkenin zamlarla adeta ‘kavrulduğunu’, buna karşı emek alanından beş örgüt olarak “Krizin bedelini, krizi çıkaranlar ödesin” demek ve emeğin hakkını talep etmek için bir araya geldiklerini söyledi.
Tayfun Görgün, ekonomik krizin yanı sıra son olarak Akbelen’de örneği görülen doğa katliamı ve hukuksuzlukların da tırmandığını, tüm bu çoklu kriz haline karşı örgütlü ve birleşik mücadele yürütülmesi gerektiğini ifade etti.
Piyasanın egemen olduğu bir ekonomik anlayış sonucunda halkın büyük çoğunluğunun açlık, yoksulluk ve işsizlik ile baş etmeye çalıştığını belirten Emin Koramaz, “Bilim ve tekniğin gerekleri yerine getirilmiyor. Buna bağlı olarak iş cinayetleri artıyor, güvencesizlik hızlanıyor, haklar tırpanlanıyor” dedi.
Emel Eroğlu da yaşanan ekonomik krizin siyasi bir tercihin sonucu olduğunu, iktidarın tercihini emeğiyle geçinenlerden değil, sermayeden yana kullandığını vurguladı.
Ortak açıklama ise KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil tarafından okundu.
“Emeğimiz her gün değersizleştiriliyor”
“IMF reçetelerinden de beter bir programla bir kez daha ezilenlerin, yoksulların ceplerine göz dikiliyor” diyen Kablan, ‘mali disiplin’, ‘bütçe açığını azaltma’, ‘vergiyi tabana yayma’ gibi adlar altında torba yasalarla vergi yükünün işçilerin ve emeklilerin omuzlarına yıkıldığını söyledi.
Kablan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Halk işsizlikle, açlıkla, yoksullukla, artan borçlarla mücadele ederken AKP iktidarı hâlâ bir avuç patrona ve yandaş zümreye yeni ayrıcalıklar tanıyor, muafiyetler getiriyor. Bu nedenle nüfusun yüzde 1’ini oluşturan ama ulusal servetin yüzde 54’ünü elinde tutan dolar milyarderleri büyüdükçe büyüyor.”
“Zamlar geri alınsın”
“Halkın ezici çoğunluğunu yoksulluğa, açlığa, işsizliğe, borçluluğa ve güvencesizliğe mahkûm eden bu politikalar sadece bizlerin değil Türkiye’nin sırtında bir yüktür” diyen Kablan, sözlerinin devamında şu talepleri sıraladı:
- Başta temel tüketim maddeleri olmak üzere yapılan zamlar geri alınmalıdır!
- Temel ücretler yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmalı, en düşük emekli maaşı Temmuz 2023 itibariyle net 15 bin TL’ye çıkarılmalıdır.
- Ücretler toplu sözleşmelerle belirlenmeli, her üç ayda bir yoksulluk sınırında yaşanan artışa göre güncellenmeli, üzerine her çeyrekte yaşanan büyüme rakamları refah payı olarak eklenmelidir.
- Yüksek enflasyon döneminde asgari ücret de yılda dört kez belirlenmelidir.
- Vergide adalet sağlanmalı, az kazanandan az, çok kazandan çok verginin alındığı, artan oranlı servet vergisinin uygulandığı bir vergi düzeni getirilmelidir.
- Sendikalaşma ve grevli gerçek toplu iş sözleşmesi önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.