Ana Sayfa Politika 17 Şubat 2024 86 Görüntüleme

DEM Parti: Yıllarca temizlenmesi mümkün olmayan bir hava, su ve toprak kirlenmesiyle karşı karşıyayız

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Ekoloji Komisyonu Eş Sözcüsü İbrahim Akın ve Emek Komisyonu Eş Sözcüsü Sevtap Akdağ Karahalı DEM Parti Genel Merkezinde basın toplantısı düzenleyerek Erzincan’ın İliç ilçesinde meydana gelen maden faciasına ilişkin rapor açıkladı. 

Erzincan-İliç’te gerçekleşen ekokırım cinayeti nedeniyle öncelikle bölgedeki halklarımıza geçmiş olsun dilekleri ve başsağlıği dilenen açıklamada, “Sermayenin ve çok uluslu şirketlerin çıkarları uğruna ülkeyi bir bütün olarak bir rant ve ucuz kaynak alanına dönüştüren iktidar bloku, 13 Şubat günü Erzincan-İliç’te meydana gelen ekokırım suçu ile Türkiye’de ve yakın çevresinde ağır bir ekolojik tahribata yol açtı” ifadeleri kullanıldı. 

Kimsenin hiç bir şey yapmadığı bir cinayet öyküsüdür

Açıklamada, “Siyanür dağının kopmasıyla meydana gelen facianın üzerinden 4 gün geçmesine karşın, milyonlarca ton siyanürlü çamurun altında kalan 9 maden emekçisine bugün halâ ulaşılamamış durumda. İliç’te gerçekleşen şey, işleneceğini herkesin bildiği ama önlemek için kimsenin hiç bir şey yapmadığı bir cinayet öyküsüdür. Toprağı, havayı, suyu kirleterek zehirli atıkları geniş bir coğrafyaya yayan bu facia, aynı zamanda göz göre göre işlenmiş bir iş cinayetidir. Facianın üzerinden iki gün geçtiği halde 9 maden emekçisinden ancak 6’sının adı açıklanabilmişti. Göçük altında kalan tüm emekçilerin isimleri ise felaketten sonraki üçüncü günün sonunda ancak öğrenilebildi. Enerji Bakanının itirafı ile söylemek gerekirse 9 maden emekçisi, 400 bin kamyon toprağın altında bırakıldı. Bu duruma, bir günde veya birkaç ayda gelinmediğini hepimiz biliyoruz. Adım adım inşa edilen doğa ve insan düşmanı bir sömürü rejiminin bu coğrafyaya ve bu coğrafyada yaşamakta olan insanlara neler yaşatabildiğinin acı ama ne yazık ki tek olmayan bir örneği ile karşı karşıyayız” ifadeleri kullanıldı. 

Tarım Arazisi ve Meralara maden ruhsatı verildi 

Açıklamada, “Çöpler Madeninin bulunduğu bölgeye baktığımızda bu madenin mera, tarım arazisi ve orman bölgesi üzerinde kurulmuş olduğunu görüyoruz. Köylülerin, tarla vasfı taşıyan alanlara bir kulübe bile yapmasına izin vermeyen devlet, onlarca tarlanın üzerinde devasa bir maden tesisi kurulmasına onay vermiş. Normal koşullarda bir ağacın dahi kesilmesine izin vermemesi gereken devlet, ormanlık bir alanın ortasında milyonlarca metreküp kapasiteli bir zehir havuzu açılmasına izin vermiş. Böylece o alanlarda yaşayan köylüler adım adım ve sistematik olarak topraklarından koparılmış, bölgede tarımsal üretim durmuş ve tarımsal üretimin sona ermesiyle işsiz kalan bölge halkı da büyük şirketlerin ölüm saçan madenlerinde kölelik koşullarında çalışmak zorunda bırakılan ücretli kölelere dönüştürülmüştür. İnsanların yaşadıkları alana yabancılaştırıldığı zincirleme bir sömürü ve cinayet sistemi ile karşı karşıyayız.

Tarım topraklarını, meraları, orman bölgelerini göz kırpmadan işgal eden holdingler, açtıkları maden ocaklarında işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini hiçe sayarak 24 esasına göre üretim yapıyorlar. Facianın meydana geldiği Çöpler Altın Madenindeki istihdamda taşeron sisteminin kullanıldığını, 2400 civarında işçinin 8’er saatlik 3 vardiya şeklinde çalıştırıldığını şirketin kendisi açıklamıştır. Yani burada, 24 saat boyunca hiç durmadan devam eden, bir doğa katliamı ve sömürü düzeni kurulmuştur. Bugün halâ siyanür çamuru altında olan maden emekçilerinin, asgari ücrete yakın bir ücret karşılığında ve can güvenliği sağlanmadan çalıştırıldıkları ifade edilmektedir. Holdingler, üzerinde yaşadıkları toprak parçası dâhil her şeyini elinden aldıkları insanları hayati tehlike altında, kölelik ücreti ile çalıştırmakta ve işçilerin kanının bulaştığı tonlarca altından elde ettikleri paralarla servetlerine servet katmaktadırlar ” 

İliç madeni derhal kapatılmalı

Yapılması gereken çok şey var ama İliç özelinde ilk olarak şunlardan işe başlanabilir ifadeleri kullanılan açıklamada, ” İliç’teki faciaya neden olan maden şirketinin ruhsatı iptal edilmelidir.

İliç’teki maden derhal kapatılmalıdır.

İliç ekokırım cinayetinin tüm sıralı sorumluları sebep oldukları yıkımın hesabını vermelidir.

Türkiye’nin dört bir köşesinde faaliyet gösteren maden ocakları şirketlerin değil, bölge halkının sağlıklı geleceği ve doğanın hakları gözetilerek sıkı ve sistematik denetimlerden geçirilmeli ve riskli bulunan maden işletmeleri derhal kapatılmalıdır.

Tüm madencilik faaliyetlerinde başta siyanür olmak üzere zehirli atıkların oluşmasına yol açacak kimyasalların kullanılması yasaklanmalıdır.

DEM Parti olarak sonuna kadar durumun takipçisi olacak, tüm halklarımızın eşit adil, güvenli ve sağlıklı koşullarda çalışabileceği bir sistemin inşa edilmesi mücadelemize devam edeceğiz” (Haber Merkezi)

 

 

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site by Uzman Tescil webmaster