Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve beraberindeki heyet İstanbul’daki 1 Mayıs kutlamalarına katıldı. Bakırhan’a Pervin Buldan ile çok sayıda milletvekili, DEM Parti MYK ve PM üyeleri ve il-ilçe yöneticileri eşlik etti. DEM Parti üyelerinin kortej olarak katılım sağladığı 1 Mayıs kutlamaları için gruplar Saraçhane’de bir araya geldi. KESK, DİSK, TMMOB, TTB gibi emek ve meslek örgütleriyle birlikte 1 Mayıs kutlamasına katılan DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan, şu ifadeleri kullandı;
“1 Mayıs İşçi ve Emekçi Gününü kutluyoruz. Bijî 1 Gulan. DEM Parti olarak; emekçiler, işçiler, Kürt yoksulları olarak Taksim’de Türkiye işçi sınıfı ile dayanışmak için buradayız. Çok iyi biliyoruz ki işçilerin birliği ve mücadelesi ile demokrasi ve özgürlük mücadelesini bir araya getirebilirsek güçlü bir mücadele zemini yaratabiliriz. Bu ülkedeki yoksulluğu, yolsuzluğu, işçi ve emekçinin yaşadığı zulmü bitirebiliriz. Önümüzdeki günlerde Kürt halkının hak arama mücadelesi ile işçilerin ve emekçilerin mücadelesinin ortak bir zeminde buluşması için daha fazla mücadele edeceğiz. İşçiler, emekçiler, Kürtler, Aleviler, gençler ve kadınlar güçlü bir mücadele zemininde bir araya gelebilirse yaşadığımız bu yoksulluğu ve zulmü bitirmek elimizdedir. Tekrar bu vesileyle bugün Taksim’e gelmiş olan Türk, Kürt, Arap, Ermeni emekçilerin gününü kutluyor, dayanışma içerisinde olduğumuzu ve mücadelemizin ortak olduğunu belirtiyoruz. Yaşasın 1 Mayıs!”
Taksim’e çıkmaya çalışan kitleye polis sert müdahalede bulundu. Taksim’e girişe izin verilmemesi üzerine tekrar kısa bir açıklama yapan Bakırhan, şunları söyledi:
“Bugün öyle kolay oluşmadı. Dünyadaki işçiler ve emekçiler yüzyıllık mücadeleleriyle direnerek sermayeye ve devletlere kabul ettirdiler. Ama bugün Taksim’de bir araya gelen yüzbinler yine bu yasakçı ve ceberut iktidar tarafından engellendi. Şu anda biz burada konuşurken emekçilere saldırıyorlar, gaz atıyorlar, yürümelerine izin vermiyorlar. Emekçilerin günlerini özgür bir ortamda kutlamasına izin vermiyorlar. Bu baskıları ve yasakları kınıyoruz. Bu yasak ve baskıları, Kürtlerin hak arama mücadelesi ile Türkiye’deki emekçilerin emek mücadelesinin ittifakıyla aşabileceğimize inanıyorum. Bizler Kürt’ü, Türk’ü, Arap’ı, Ermeni’si Türkiye’deki her milliyet ve inançtan insanla birlikte direnebilirsek bu yasakçıları gönderebiliriz.
Türkiye halkları 31 Mart’ta bu yasakçı zihniyete kırmızı kart göstermiştir. Ancak 31 Mart’ta halkın iradesinin ortaya koyduğu sonuçları 1 Mayıs’ta iyi okumadıklarını gördük. O zaman bu sistemin, Türkiye emekçilerinin ve işçilerinin hak arama mücadelesini iyi bir şekilde tanımasını istiyorsak; bugünden sonra hep beraber mücadele alanlarında, fabrikalarda sokaklarda, Kürt’ün hak arama mücadelesinde birlikte olmak zorundayız. Birlikte olacağımıza olan inançla da bu alanı dolduran yüzbinlerce emekçinin gününü kutluyoruz. Yasakçı zihniyeti kınıyoruz, bu yasaklar sürdüğü müddetçe buradan ayrılmayacağımızı belirtiyoruz.”
(Haber Merkezi)
