DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, 9. Yargı Paketi kapsamında Türk Ceza Kanunu’nda yapılmak istenen “etki ajanlığı” düzenlemesiyle “Putin yönetimindeki Rusya’nın örnek alındığını” söyledi.
Yeneroğlu, yaptığı açıklamada özetle şunları kaydetti:
“İktidar, yaptığı yargı paketleri ile hukuk devletine dönmek yerine Anayasa’ya rağmen temel hakları fiilen teker teker yok etmektedir. Geçen seneki pakette, dezenformasyon olarak bilinen ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçunu TCK’ya eklemesi sonucunda birçok gazeteci ve vatandaşımız Anayasa Mahkemesi’nin içtihatlarına aykırı olarak gözaltına alınmış ya da tutuklanmıştır.
Önümüzdeki günlerde Meclis’e sunulacağı ifade edilen 9. Yargı Paketi kapsamında yapılmak istenen ‘etki ajanlığı’ düzenlemesi ile casusluk suçu kapsamında yeni bir suç ihdas ediliyor. Bu suç, geçen sene düzenlenen ve yukarıda bahsettiğimiz dezenformasyon maddesinden daha tehlikelidir.”
“Her türlü keyfiliğe açık’
“Kanun teklifinde ‘devletin güvenliği’ kavramı, ‘devletin iç ve dış siyasal yararları’ kavramı ile olabildiğince sınırsızlaştırılıyor. Hukuk devleti ilkelerinden, ceza kanunu yapım tekniğinden tamamen uzak, muğlak ifadelerle, ucu açık, herkesi kapsamına alacak kadar belirsiz ve sınırsız bir suç ihdas ediliyor.”
“Bu kanun yürürlüğe girerse iktidarın talepleri doğrultusunda birçok akademik araştırma ve insan hakları raporu rahatlıkla casusluk faaliyeti olarak değerlendirilebilecektir. Gazeteciler, sivil toplum temsilcileri, insan hakları aktivistleri ve araştırmacılar kolaylıkla etki ajanı olarak cezaevine gönderilebilecektir. Bu teklifin kabul edilmesi durumunda ülkede bulunan insan hakları kuruluşları yanında yabancı gazetecilerin veya vakıfların faaliyetlerini sürdürmesi de imkânsız olacaktır.”
“Yabancı ajan düzenlemesi ile aynı“
“Yapılmak istenen düzenleme Rusya Federasyonu’nda geçtiğimiz yıllarda yürürlüğe giren ‘yabancı ajan düzenlemesi’ ile hemen hemen aynıdır. Yani Putin Rusya’sı örnek alınmış. Ülkemiz demokratik hukuk devletlerini örnek alacağına hukuk anlayışından tamamen uzak, geçmişte insan hakları ihlalleri ile AİHM’de en fazla dosyası bulunan ve AİHM’in yargı yetkisinden de yakın geçmişte çıkan bir dikta rejimini örnek almaktadır. Bu durum, kabul edilemez. Benzer bir düzenleme Gürcistan’da da mevcuttur. Ülkemizi yöneten zihniyetin nasıl bir ülke tasavvur ettiği, aldığı örneklerden bellidir.”
“Bu düzenleme, geri dönüşü mümkün olmayacak yeni bir otoriterleşme evresini beraberinde getirecektir. Dolayısıyla meclise dahi getirilmemeli ve dokuzuncu yargı paketinden çıkarmalıdır.” (Ajans Bizim)