Birleşmiş Milletler Gazze’deki operasyonların yürütülmesini sayısız kez kınamıştı, ancak ilk kez “insanlığa karşı işlenen suçlardan” söz ediyor.
Şimdiye kadar tüm kurumlar “insanlığa karşı suç” terimini kullanmamaya özen göstermiş ya da şartlı olarak kullanmıştı. Ancak İşgal Altındaki Filistin Toprakları ve İsrail’deki İnsan Hakları İhlallerini Araştırma Komisyonu için durum böyle değil!
Komisyon, Filistinlilere yönelik imha, cinayet, zorla yerinden etme, işkence ve insanlık dışı ve aşağılayıcı muameleden söz ediyor.
Komisyona göre, yoğun nüfuslu bölgeleri kitlesel olarak bombalayan İsrail, ihtiyatlılık, orantılılık ve siviller ile savaşçılar arasındaki ayrım ilkelerine de riayet etmiyor. Bir savaş silahı olarak aç bırakma, keyfî olarak gözaltına alınan Filistinlilere yönelik cinsel şiddet, komisyonun dikkat çektiği konular arasında bulunuyor.
Komisyon, böylece gerçekten suçlayıcı bir rapor yayınladı. Raporun hazırlanması, İsrail’in topraklarına ayak basmasına asla izin vermediği için uzaktan çalışmak zorunda kalan eski İnsan Hakları Yüksek Komiseri Navi Pillay tarafından yönetildi.
İsrail’in Cenevre’deki BM Büyükelçisi Meirav Shahar, BM Komisyonunu “sistematik ayrımcılık” yapmakla suçlayan bir basın açıklaması yaparak, Soruşturma Komisyonunun “tüm eylemlerinin İsrail’e karşı odaklanmış bir siyasî gündemin hizmetinde olduğunu bir kez daha kanıtladığını” söyledi.
Komisyon, Hamas’ın işlediği suçlara da atıfta bulunuyor, ancak sadece “savaş suçları” terimini kullanıyor. BM Komisyonu, her ne kadar 7 Ekim’de girişilen eylemler de aynı derecede ciddî olsa da, Hamas ve diğer altı silahlı grubu sivillere ve İsrail güvenlik güçleri mensuplarına yönelik cinayet, işkence ve cinsel şiddetten sorumlu tutuyor.
Komisyon, bunların münferit eylemler olmadığını belirtiyor. Komisyonun tavsiyeleri, aylardır BM’den seslendirilenler aynı: ateşkes ilan edilmesi, insanî yardımların engellenmemesi ve tüm savaşan tarafların uluslararası mahkemelerle işbirliği yapması. (Ajans Bizim)