Diyarbakır Barosu’nun eski başkanı Tahir Elçi’nin 2015’te Sur ilçesinde vurularak öldürülmesine ilişkin davada, sanık polisler Sinan Tabur, Fuat Tan ve Mesut Sevgi’nin beraatine karar verildi.
Duruşma sırasında Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ve Tahir Elçi Vakfı Başkanı Masum Batı, bu mahkemeden adil bir karar çalacağına inanmadıklarını söyleyerek çıkacak kararın adil olmayacağını ifade etti ve avukatlarla Elçi’nin ailesi kararı protesto etmek için alkışlarla salondan çıktı. Gerginliğin ardından sanıklardan son sözleri alındı, SEBGİS ile duruşmaya katılan üç sanık polisin beraatleri talep edildi.
Mahkeme salonunu protesto eden avukatlar Dört Ayaklı Minare önüne yürüyüşe geçtiler. Dört Ayaklı Minare önünde konuşan Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren,“Belki bugünün iktidarı ve bugünün siyasi atmosferi böyle bir kararın çıkmasını sağladı ama bir gün muhakkak Tahir Elçi’nin gerçek failleri, yargı önünde hesap verecek” dedi.
Beraat kararının üst mahkemelere taşınacağını söyleyen Eren, şöyle konuştu: “Yargılanan üç polis memuru hakkında Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi beraat kararı verdi. Tahir Elçi dosyası bu mahkemede beraat ile sonuçlandı ama bu avukat ordusunu, insan hakları, adalet ve yaşam hakkı adına burada olan bu topluluk bu davanın sonuna kadar takip edeceğini biz hem bu mahkeme heyetine, hem bu ülkenin iktidarına hem de bu ülkenin adalet bakanlığına tam da Tahir Elçi’nin vurulduğu yerden bir kez daha hatırlatıyoruz.
“Tahir Elçi dosyası cezasız kalmayacak”
Tahir Elçi, dokuz yıl önce burada vuruldu. Bugün duruşma salonunda da dile getirdim. Tahir Elçi’nin vurulma süreci, İstanbul’da hakkında gözaltı kararının verildiği tarihte başladı. Bu süreç, o karanlık gözaltı kararıyla başladı. O süreci yine karanlık bir yargı kararıyla kapatmaya çalışıyorlar. Tahir Elçi dosyası cezasız kalmayacak. Belki bugünün iktidarı ve bugünün siyasi atmosferi böyle bir kararın çıkmasını sağladı ama bir gün muhakkak Tahir Elçi’nin gerçek failleri, yargı önünde hesap verecek. Biz buraya sadece anma günlerinde gelirdik. Başkanımıza verdiğimiz sözü bir kez daha bu kadim yerde açıklamak için buraya geldik. Kararlılığımızı, gücümüzü göstermek için bir kez daha buraya geldik. Beraat ile sonuçlandı ama istinafa, Yargıtay’a, Anayasa Mahkemesi’ne, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne bu dosyayı taşıyacağız.”
“Dönemin başbakanı ‘bu siyasi bir suikasttir’ dedi”
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan ise “Karar çıkmamıştı ama biz kararın ne olduğunu biliyoruz demiştik. Biz kararın ne olduğunu yaklaşık sekiz buçuk yıldır gerek soruşturma, gerek kovuşturma sürecinin pratiklerinden biliyorduk” ifadelerini kullandı.
Sağkan, “Bundan tam 3 bin 120 gün önce arkamızda gördüğünüz Dört Ayaklı Minare’nin önünde Tahir Başkan bu kentin tarihi dokusu yıpranmasın diye açıklama yapılırken katledildi. Hayatını insan hakları mücadelesine adayan bir hukuk insanının kendi yaşadığı bu ağır saldırı, katliam cezasız kalmasın diye uğraş verdik. Ancak gerek soruşturma sürecinde yürütülen savcılık pratiği, gerekse kovuşturma sürecinde avukatların, katılan vekillerinin soruşturmanın ve kovuşturmanın genişletilmesine yönelik tüm talepleri bu kadar ciddi ve kritik bir dava dosyasında, delillerin toplanmaması, peşinden de her türlü araştırmayı yaptık ama şüpheden sanık yararlanır, masumiyet karinesidir’ deyip beraat kararının verilmesi en hafif tabiriyle insanın aklıyla alay geçmektir, dalga geçmektir. Buna müsaade etmeyeceğiz. Bu ülkede bir cinayet işlendi ve dönemin başbakanı ‘bu siyasi bir suikasttir’ dedi. Dönemin başbakanını bile dinleyemedi bu mahkeme. 11 celsedir sanıkların yüzünü görmeden bir yargılama yapıyoruz. Hukuki sonuna kadar sürdüreceğiz” diye konuştu.
Tahir Elçi Vakfı Başkanı Masum Batı, “Bugün Tahir Elçi mahkeme tarafından bir kez daha vurulmuştur. Failleri tanıyoruz. Failleri ve arkasındaki karanlık güçleri açığa çıkarana ve hak ettikleri cezalara çarptırılıncaya kadar bu mücadelemizden geri durmayacağız” dedi.
Dört Ayaklı Minare önünde CHP ve DEM parti heyetleri de birer açıklamaya yaparak bu karara tepki gösterdi.
Duruşmada gazeteci gözaltına alındı
Duruşmada farklı illerin baro başkanları söz alarak, davada deliller toplanmadan savcının mütalaa açıklamasının hukuka aykırı olduğunu, davanın bu şartlarda karara çıkmasının cezasızlık örneği olacağını, ancak adalet yerini bulana kadar mücadele edeceklerini söylediler.
Ardından avukatlar mahkemeyi alkışlarla protesto ederek salonda ayrıldı. Duruşma sırasında telefonla görüntü çektiği iddia edilen Evrensel Gazetesi muhabiri Dilan Temiz, mahkeme başkanının talimatı üzerine gözaltına alındı. Temiz polislerce duruşma salonundan sürüklenerek çıkarıldı. CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, bu duruma tepki gösterdi.
Mahkeme Başkanı, salondaki polislere talimat vererek Tanrıkulu’nun zorla salondan çıkarılması talimatını verdi. Tanrıkulu salondan ayrılmayacağını söyledi. Mahkeme başkanıyla yapılan müzekkerelerin ardından gözaltına alınan Dilan Temiz salona getirildi. Kimlik tespiti yapıldı ve telefonuna el konulduğu tutanağa geçirildi. Hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığında suç duyurusunda bulunulduğu tutanağa geçirildikten sonra Temiz serbest bırakıldı.