Kürt müziğinin önemli temsilcilerinden Koma Dengê Azadî ve Koma Amed, 1990’lı yılların başında İstanbul ve Ankara’da kurularak Kürt müziğine yeni bir soluk getirdi. Bu iki grup, geleneksel Kürt ezgilerini modern seslerle harmanlayarak caz-folk karışımı bir müzik tarzı oluşturdu ve Kürt müziğinin dönüşümünde öncü bir rol oynadı.
Koma Dengê Azadî: Yasaklara Rağmen Sesini Duyurdu
1990 yılında İstanbul’da kurulan Koma Dengê Azadî, Kürt müziğinde devrim niteliğinde bir stil geliştirdi. Grup, geleneksel Kürt müziğini modern seslerle birleştirerek, özellikle sosyalist gerçekçilik akımından etkilenmiş caz-folk karışımı eserler üretti. Grubun en bilinen çalışmaları arasında, enternasyonal bir marş olan “Çav Bella”nın Kürtçe versiyonu yer alıyor. Koma Dengê Azadî, bu çeviri ile Kürt müziğine yeni bir boyut kazandırdı ve halk müziğini küresel bir marşla birleştirdi.
Grup, 1991-1998 yılları arasında dört albüm yayınladı. Ancak, bu albümler Türkiye’de yasaklandı. Yasaklara rağmen, albümler geniş bir dinleyici kitlesine ulaştı ve yüzbinlerce kişi tarafından dinlendi. Koma Dengê Azadî’nin müziği, yasaklara ve baskılara rağmen dinleyicileri ile buluştu, hatta sınırları aşarak Almanya, Belçika, Hollanda ve İngiltere gibi ülkelerde sahnelerde yankılandı. Türkiye’de konser vermesi yasak olan grup, yurt dışında birçok konser düzenleyerek sesini duyurdu.
Koma Amed: Tıp Fakültesinden Kürt Folk Müziğine
Koma Amed, 1988 yılında Ankara’da Hacettepe Tıp Fakültesi öğrencileri tarafından kuruldu. Suriye’den Türkiye’ye gelen ve “Melek” lakabıyla tanınan Evdılmelik Şexbekir’in (Melek) önderliğinde kurulan bu grup, Kürt müziğinde yeni bir tarzın öncüsü oldu. Grup, geleneksel Kürt ezgilerini caz-folk müzikle harmanladı ve bu harmanlama, Kürt müziğine farklı bir estetik kattı.
Koma Amed’in ilk albümü olan “Kulîlka Azadî” büyük bir ilgi gördü. Bu albümde yer alan “Çav Bella”nın Kürtçe versiyonu, Evdılmelik Şexbekir tarafından çevrildi ve grup bu şarkıyla da geniş kitlelere ulaştı. Şexbekir, 1991 yılında PKK’ya katıldı ve 1992 yılında hayatını kaybetti. Onun ölümü, grup için bir dönüm noktası oldu ve Koma Amed, çalışmalarına İstanbul’da Mezopotamya Kültür Merkezi’nde devam etti.
Koma Amed, 1990’lı yılların ortasında İtalya’da düzenlenen “Serhildan” turnesi ile Roma, Palermo ve Trieste gibi şehirlerde konserler verdi. Bu turne, grubun uluslararası alanda tanınmasına katkıda bulundu. Grubun başarısı, dönemin Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in Avrupa Birliği bakanlarına hediye ettiği “Dergûş” albümü ile taçlandı. Albüm, Kürt halk ezgilerini siyasetten uzak bir şekilde yansıtarak büyük beğeni topladı.
Koma Amed’in tarihinde bir diğer önemli gelişme, 2024 yılının başlarında yaşandı. Grup üyeleri, yeniden bir araya gelerek Koma Amed ismini devam ettirme kararı aldı. Koma Amed, “deneysel olanın peşinden giderek” geleneksel Kürt müziğini modern bir yorumla yeniden canlandırmayı hedefliyor.
(Haber Merkezi)