Geçtiğimiz Cuma günü Solingen’in 650. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen bir festival sırasında meydana gelen bıçaklı saldırıda üç kişi hayatını kaybederken, sekiz kişi yaralandı. Saldırıyı gerçekleştiren zanlının, sınır dışı edilemeyen Suriyeli bir sığınmacı olması, Almanya’nın göç politikaları üzerindeki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Alman hükümeti, aşırı sağcı muhalefeti ve Berlin’in göç politikalarına yönelik eleştirileri körükleyen bıçaklı saldırı olayının ardından daha sıkı güvenlik ve iltica tedbirleri içeren bir paket açıkladı. Geçtiğimiz Cuma günü Solingen’in 650. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen bir festival sırasında meydana gelen saldırıda üç kişi ölmüş, sekiz kişi de yaralanmıştı.
Zanlının hükümetin sınır dışı edemediği Suriyeli bir sığınmacı olması nedeniyle olay, sığınma ve sınır dışı kuralları üzerindeki siyasi çekişmeleri arttırdı. Tepkiler, göçmen karşıtı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin anketlerde üst sıralarda yer aldığı iki doğu eyaletindeki seçimlerden birkaç gün önce geldi ve merkez iktidar koalisyonu üzerinde bu konuda daha sert bir tutum sergilemesi için daha fazla baskı oluşturdu.
Başbakan Olaf Scholz Salı günü muhalefet lideri Friedrich Merz’in çözüm önerilerini tartışmak üzere yaptığı teklifi memnuniyetle karşıladı ancak hükümet Merz’in ulusal acil durum ilan edilmesi ya da Suriyeli ve Afganların Almanya’ya girişinin yasaklanması gibi bazı önerilerini reddetti.
Önlemler ve yasaklar
Almanya parlamentosunun alt ve üst kanatları tarafından oylanacak olan paket, daha sıkı silah düzenlemeleri ve mülkiyet kuralları, sustalı bıçakların yasaklanması ve halk festivalleri ve spor etkinlikleri gibi kamuya açık etkinliklerde bıçak taşınmasının yasaklanmasını içeriyor.
Önlemleri özetleyen bir hükümet belgesine göre, federal kolluk kuvvetlerine şok tabancası kullanma yetkisi verilecek ve silah ruhsatları için yapılan geçmiş kontrolleri, aşırılık yanlılarının silah edinmesini önleyecek yeni tedbirler içerecek.
Berlin ayrıca iltica ve ikamet yasa ve prosedürlerini de sıkılaştıracak ve sınır dışı edilen kişinin silah ya da tehlikeli bir alet içeren bir suç işlemiş olması halinde “ağır sınır dışı” eşiğinin düşürülmesini de içerecek.
Genç suçlular da dahil olmak üzere ciddi suçlar için daha ağır cezalar da dahil olmak üzere, bireylerin sığınma veya mülteci statüsünden çıkarılma kriterleri sıkılaştırılacak.
Belgede, sığınmacıların diğer Avrupa ülkelerinde hak talepleri olması halinde Almanya’da yardım alamayacakları ve zorlayıcı sebepler olmaksızın kendi ülkelerine seyahat eden mültecilerin koruma statülerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacakları belirtiliyor.
Ukraynalı mülteciler kapsam dışı
Adalet Bakanı Marco Buschmann bir basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Eğer bir kişi daha önce güvenli bir şekilde kalamayacağını bize bildirdiği ülkesine sadece bir tatil gezisi için giderse, o zaman koruma statüsünü kaybetmesi gerekir” dedi.
Bu kuralın Ukraynalı mülteciler için geçerli olmayacağı belirtildi.
Pakette ayrıca “şiddet yanlısı İslamcılık” ile mücadeleye yönelik tedbirler de yer alıyor; bunlar arasında kolluk kuvvetlerinin şüphelileri tespit etmek amacıyla yüz tanıma için kamuya açık çevrimiçi kaynaklardan biyometrik veri kullanmasına izin verilmesi de bulunuyor. (Ajans Bizim)