Ana Sayfa Politika 30 Ağustos 2024 144 Görüntüleme

Sinan Çiftyürek: “Çiftçiler Hükümet İstifa Sloganları ile Sokakta”

DEM Parti Tarım Komisyonu Üyesi Sinan Çiftyürek, hükümetin tarım politikalarını eleştirerek, çiftçilerin artan eylemleri ve Ziraat Bankası'nın çiftçilere yönelik uygulamalarına dikkat çekti

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Tarım Komisyonu Üyesi Sinan Çiftyürek, Diyarbakır İl Eş Başkanları ile birlikte hükümetin tarım politikalarına ve artan çiftçi eylemlerine ilişkin Diyarbakır’da bir açıklama yaptı. Çiftyürek, tarımda son dönemde önemli gelişmeler yaşandığını belirterek, “Tarım Bakanlığı, bahçesini ve tarlasını iki yıl üst üste ekmeyen çiftçinin arazisine el koyma kararı aldı. Daha sonra Ziraat Bankası, kredi borcunun iki taksitini üst üste ödemeyen çiftçinin arazisini icra yoluyla satışa çıkarma kararı aldı. Ardından Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ve hükümetin üreticiyi destekleyen politikalarını alt üst eden açıklamalar geldi” dedi.

Çiftçilerin son üç aydır eylemde olduğunu ve “hükümet istifa” sloganları attığını vurgulayan Çiftyürek, “Çiftçiler ilk kez net olarak ‘hükümet istifa’ sloganları ile sokağa çıktı. Çiftçi ekemiyor, aç kalıyor; binbir zorlukla ekiyor, yine aç kalıyor. Bu sefer maliyetinin altında satmak zorunda kalıyor. Diyarbakır’da karpuzda, Mardin’de soğanda, Karadeniz’de domateste gördüğünüz gibi ürünü tarlada kalıyor. Bu aynı zamanda tüketiciyi zorda bırakıyor. Üretici satamadığı için perişan, aç. Tüketici de bahçeden 5 liraya alınan ürünü markette 20 liraya, hatta 80 liraya alıyor. Bu kriz iki kesimi birden etkiliyor” ifadelerini kullandı.

“Bölge çiftçisi DEDAŞ’ın zulmü altında can çekişiyor”

Sinan Çiftyürek, çiftçinin üretimden soğuduğunu ve tarım devriminin merkezi olan bir coğrafya olan Kürdistan ve Anadolu’da bir gıda kriziyle yüz yüze kalındığını belirterek, “Bu da ciddi tehlikeler barındırıyor” dedi. Sadece GAP bölgesinin Hollanda’nın iki katı büyüklüğünde olduğunu ve Türkiye’nin ise 20 katı civarında olduğunu dile getiren Çiftyürek, “Hollanda’nın tarımsal ihracatı 94 milyar dolar, onun 20 katı büyüklüğünde olan Türkiye’nin tarımsal ihracatı ise 41 milyar civarında kaldı. Türkiye tarımsal ihracatta dünyadaki ilk 10 ülke arasına bile giremiyor. Bütün bunların nedeni hükümetin uyguladığı politikalardır” şeklinde konuştu.

Çiftyürek, “İktidarın sömürgeci siyaseti Kürdistan’ın kaynaklarını batıda temerküz ediyor. Bölge çiftçisi DEDAŞ’ın zulmü altında can çekişiyor. Peki, bu bölge enerji fakiri bir bölge mi? 790 tane hidroelektrik ve baraj santralı olan Türkiye’de bunun ilk büyük 10’u Kürdistan’da. Elektrik sıkıntısı yaşayan yer neresi? Yine Kürdistan. Biz enerji fazlasının batıya aktarılmasına karşı değiliz ama buranın kaynaklarının buraya verilmeden tümüyle aktarılmasına karşıyız” dedi.

“Zengin bir coğrafya, eti ve tarımsal ürünleri ithal ediyor”

Çiftyürek, yüksek tarımsal girdiler nedeniyle üreticinin ürününü satışa çıkardığında yüzde 10 bile artış alamadığını ve hükümetin çiftçiyi tüccara yönlendirdiğini belirtti. “Ortada bir üretim planlaması yok, serbest piyasa adı altında bir plansızlık var; toprakta, tarımda tekelleşme var. Bütün bunlardan dolayı tarım ve hayvancılık açısından bu kadar zengin bir coğrafya, eti ve tarımsal ürünleri ithal ediyor. Hayvancılık açısından bu kadar zengin Van bile bugün et yiyemez duruma geldi” diye ekledi.

Çiftyürek, Ziraat Bankası’nın küçük ve orta düzeyli çiftçilere karşı tutumunu eleştirerek, “Demirören, Doğan Grubunu alırken 800 milyon dolar kredi aldı ve 4 yıl boyunca ödeyemedi. Ziraat Bankası kısa süre önce Demirören ile bir anlaşma yaptı, düşük faizle 14 yıllığına ödemesi karşılığında. Küçük ve orta düzeyli çiftçinin iki taksitini ödemedi diye tarlasına, arazisine el koyan Ziraat Bankası, söz konusu Demirören olduğunda ona 1 milyar dolara yakın para veriyor. Burada çok net bir kaynak aktarımı var ve bu konuda hükümetin izlediği sermayeden yana politika var. Ziraat Bankası’nın bu politikasını kınıyoruz. Borcunu tahsil etmek istiyorsan, Demirören Grubundan tahsil et” dedi.

“Eğer bölücülük diyorsanız alın size bölücülük”

DEM Parti Tarım Komisyonu Sözcüsü Sinan Çiftyürek, “Hükümet, yandaş şirketlerin daha fazla kazanması için kaynakları buraya aktarıyor ve ithalata yöneliyor. Fakat üreticiye destek vermiyor. Şimdi gelen tepkiler nedeniyle bununla oynamaya başladı. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi bir şaşkınlık ifadesidir. Hükümette ciddi bir kafa karışıklığı var. ‘Kemer sıkma politikalarıyla 2025 yılını çıkarabilir miyim?’ diyorlar. Bütün kamuoyuna çağrımız var. Hükümetin işçi ile çiftçinin tepkisini birbirinden ayıran politikasına karşı üreticinin, çiftçinin, Türkiye ve Kürdistan güçlerinin ortak hareket etmesi gerektiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Çözüm önerilerine de değinen Çiftyürek, “Tarıma stratejik sektör olarak bakmamız lazım. Teknoloji olmadan yaşarız, son derece sıkıntılı da olsa yaşarız ama buğday olmadan, gıda olmadan yaşam olmaz. O nedenle yerelleşme yüzyılı ile paralel olarak ‘tarım yüzyılı’ olmalıdır. Bütün belediyelerimiz tarım yüzyılı gerçeğinden hareketle, tarım politikalarını ve planlamalarını hükümetten beklemeden halkla birlikte yapmalıdır. Buna yönelik çabaları da var. Yıllardır GAP ve DAP devrede ama Kürdistan yoksul. Eğer bölücülük diyorsanız alın size bölücülük! Halkımız kendi çözümünü üretmelidir. Kendi kaynaklarımızı değerlendirmemiz gerekiyor ve bu konuda da belediyelerimize büyük görevler düşüyor. Ayrıca üretici ile tüketiciyi doğrudan buluşturmaya yönelik belediyelerimizin projeleri var. Ekolojik tarım en önemli meseledir” dedi.

(Haber Merkezi)

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site by Uzman Tescil webmaster