UNESCO Dünya Miras Merkezi ve danışma organı olan Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) geçen yıl Diyabakır’a yaptığı ziyaretin ardından bölgenin “bütünlüğünün, kültürel öneminin ve tarihi kentsel dokusunun tehlike altında olduğunu tespit ettiği” bir rapor hazırlamıştı.
Dünya Mirası Merkezi’nin bölgenin tehlike listesine alınması önerisini içeren taslak karar, 14 Eylül’de Suudi Arabistan’ın Riyad kentinde düzenlenen Dünya Mirası Komitesi’nin 45. oturumunda tartışıldı.
Komite üyeleri, Ağustos 2023’te teslim edilen raporun bulgularını daha detaylı bir şekilde inceleyebilmek ve Türkiye’nin yanıt vermesine olanak tanımak için öneriyi bir sonraki oturuma erteledi.
UNESCO ve ICOMOS bölgede ‘önemli bir değişim’ kaydetti
UNESCO Dünya Miras Merkezi ve ICOMOS’tan bir heyet, 28 Kasım-3 Aralık 2022 tarihlerinde Diyarbakır’a yaptığı ziyarette miras alanı ve çevresindeki tampon bölgelerinde incelemeler yaptı.
Heyetin hazırladığı raporda 2015’e kıyasla alanın tümünde ve özellikle dünya mirası varlığını etkin bir şekilde korumak için sınırları dünya mirası alanı sınırları ile birlikte belirlenen tampon bölge diye tanımlanan Suriçi mahallelerinde “önemli bir değişimin” meydana geldiği kaydedildi.
2015-2016 arasında Suriçi’nde meydana gelen çatışmalarda önemli bir tahribatın yaşandığına dikkat çekilen raporda, bu çatışmaların ardından gelen restorasyon ve inşaat çalışmalarının bölgenin sosyal ve kentsel dokusunu değiştirdiği tespit edildi.
UNESCO ve ICOMOS yetkilileri ayrıca 9. yüzyıldan bu yana şehre gıda ve su sağlayan ve Dicle Nehri ile şehir arasındaki yeşil bağlantı olan Hevsel Bahçeleri’nin yapısının temelden değiştirildiğini belirtti.
Bahçe parsellerinin birleştirilerek endüstriyel tarım için genişletildiği ve bahçenin Suriçi’nde yaşayanlarla olan bağının hızla kaybolduğu kaydedildi.
Miras alanının parçası olan On Gözlü Köprü’nün çevresinde de geniş çaplı inşaat yürütüldüğü belirtildi.
Alanın Üstün Evrensel Değerleri’nin tehdit altında olduğunu belirten heyet, bölgedeki mevcut yönetim sistemi ve planlama standartları çerçevesinde yürütülen faaliyetlerin bu tehdide yol açtığını söyledi.
Tehlike listesine alınınca ne oluyor?
Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri şimdilik tehlike listesine alınmadı.
Türkiye’nin 1 Şubat 2024’e kadar alanın korunma durumu ve UNESCO-ICOMOS tavsiyelerinin uygulanmasına ilişkin güncellenmiş bir raporu Dünya Mirası Merkezi’ne sunması bekleniyor.
Bir Dünya Mirası varlığının tehlike altında olduğuna karar verildikten sonra varlığın arzu edilen korunma durumunu ve iyileştirici tedbirleri kararlaştırma süreci başlıyor.
UNESCO, ICOMOS ve taraf devlet, bunun için bir zaman çizelgesi, taslak bir bütçe ve gerekli mali ve teknik destek için bir teklif hazırlıyor ve Dünya Mirası Komitesi’ne sunuyor.
UNESCO ve Kültürel Miras koruma uzmanı Dr. Evrim Ulusan, tehlike altındaki miras listesine giren varlıkların Dünya Miras Fonu ve çeşitli teknik yardımlardan öncelikli olarak yararlanabildiğini, bunun bir avantaj olarak değerlendirilebileceğini söylüyor.
Tüm çalışmalar tamamlanıp varlığın arzu edilen korunma durumuna ulaşması durumunda varlık, komite kararıyla tehlike altındaki dünya mirası listesinden çıkarılabiliyor.
Tehlike listesine alınmasa da Türkiye’nin bir an önce çalışmalara başlaması gerektiği düşünülüyor.
Eski Dünya Mirası Alan Başkanı Soyukaya, “Umarım bunu bir uyarı olarak alır ve eğer hakikaten bu dünya mirasını azıcık önemsiyorlarsa buna göre hareket eder ve bugüne kadar yaptıkları yanlışlardan geri dönerler” diyor.