İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye Hapishanelerinde, F Tipi Hapishanelere geçiş ve ağır tecrit koşullarını protesto etmek amacıyla açlık grevi yapan mahpuslara karşı 19 Aralık 2000 tarihinde gerçekleştirilen katlima ilişkin Bugün İHD Diyarbakır Şubesinde basın açıklaması düzenledi.
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin’inde katıldığı basın açıklamasını İHD Hapishaneler Komisyonu Eş Sözcüsü Avukat Yusuf Erdoğan okudu.
Erdoğan, ” 23 yıl önce 19 Aralık’ta ağır tecrit koşullarını dayatan F Tipi Hapishanelerini protesto etmek amacıyla açlık grevinde olan mahpuslara yönelik 20 hapishanede eş zamanlı bir operasyon başlatıldı. 3 gün süren ve televizyonlarda canlı olarak gösterilen bu operasyonda 30 mahpus ve 2 kamu görevlisi olmak üzere 32 kişi yaşamını kaybetti, 300’e yakın mahpus yaralandı” dedi.
Erdoğan, ayrıca dışarıda bu katliamı protesto etmek için gösterilere katılan 2 bin 145 kişinin gözaltına alındığını ve bunların 58’inin tutuklandığını belirtti.
Katliamdan kurtulan mahpusların ağır işkence ve tecride maruz bırakıldığı aktarılan açıklamada, “Kimyasal gazların kullanıldığı ve dehşetin yaşatıldığı bu katliamın ne sorumluları ne de failleri yargılanabildi. Açılan davalar engellendi. Kullanılan kimyasal gazın niteliğinin araştırılma talepleri sonuçsuz kaldı. İnsan yaşamını korumak zorunda olan devlet, bu yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi bizzat sorumlusu olmuştur” ifadeleri kullanıldı.
23 yıllık süreçte tecrit sistemi daha da ağırlaştırıldı ve cezaevlerinde hak ihlalleri devam etti
Aradan geçen 23 yıllık süreçte tecrit sisteminin daha da ağırlaştırıldığı ve tüm hapishanelerde hak ihlallerinin artarak devam ettiği ifade edilen açıklamada, “Toplum üzerinde zor kullanma aygıtı haline dönüşen hapsetme sisteminde yeni tip hapishaneler ile bugün tecrit sistemi insanın hem fiziksel hem de zihinsel bütünlüğü üzerinde büyük bir tahribat meydana getirmektedir. F Tipi Hapishanelerin yanı sıra özellikle yeni açılan Yüksek Güvenlikli, S Tipi ve Y Tipi Hapishaneler ile yeni bir sistem uygulanmaya başlanmış olup buralarda tutulan mahpuslar çok ağır izolasyon yöntemlerine maruz bırakılmaktadır. Tecridin en ağır halinin uygulandığı 14 F Tipi, 7 Adet S Tipi, 22 Adet Yüksek Güvenlikli ve 14 Adet Y Tipi ile mahpuslar ağır bir izolasyona tabi tutulmaktadır” ifadeleri yer aldı.
Hapishaneler, insan hakları ihlal merkezlerine dönüştü
Yüksek Güvenlikli Cezaevlerinde, çoğunluğu tek kişilik yerlerde tutulan mahpusların, günde yalnızca 1 saat ile 1,5 saat arasında havalandırmaya çıkabildiği günün geri kalan 23 saatini tek başına hiç kimse ile konuşmadan, temas etmeden ve kimseyi görmeden tecrite tabi tutulduğu ifade edilen açıklamada, “Hapishaneler, birçok sorunun sürekli hale geldiği ve mahpus yaşamını tehdit eden uygulamalar ile birer “insan hakları ihlal merkezlerine” dönüşmüştür. Tecrit ve izolasyon, işkence ve kötü muamele, çıplak arama, sosyal hakların engellenmesi, zorunlu sevk ve sürgünler, hasta mahpusların tedavi haklarının engellenmesi, idari gözlem kurulu kararları ile tahliyelerin engellenmesi, şüpheli ölümler gibi yaşam hakkını ortadan kaldıran birçok ihlal meydana gelmektedir” ifadeleri yer aldı.
“Hapishanede kalabilir” raporları ile mahpusların yaşam hakları ihlal ediliyor
Ağır hasta, ileri yaşta ve engelli mahpuslar, hapishanede kalamayacak durumda olmalarına rağmen tahliye edilmediği aktarılan açıklamada, “Adli Tıp Kurumu tarafından verilen “Hapishanede kalabilir” raporları ile mahpusların yaşam hakları ihlal edilmekte ve tahliyesi engellenen ağır hasta mahpuslar yaşamlarını kaybediyor.
Ne yazık ki mahpuslar tarafından hem tecride hem de hapishanelerde yaşatılan ihlallere karşı açlık grevleri yapılmaya devam edilmektedir. Son olarak 27 Kasım’dan itibaren en az 100 hapishanede “İmralı Tecridinin Kaldırılması” talebi ile mahpuslar tarafından süreli ve dönüşümlü açlık grevine başlanmış olup hala devam etmektedir” ifadeleri yer aldı.
Mahpusların insan onuruna uygun bir yaşam sürmesi için mücadeleye devam edecekleri aktarılan açıklamada 19 Mayıs vesilesiyle şu çağrılarda bulunuldu;
• Katliamın yaşanmasında sorumluluğu olan tüm faillerin yargılanması ve adaletin sağlanmasını,
• Ağır tecrit ve izolasyon uygulamalarına son verilerek F Tipi, Yüksek Güvenlikli, S Tipi ve Y Tipi Hapishanelerin kapatılmasını,
• Mahpusların tahliyelerini engelleyen İdare ve Gözlem Kurullarının kaldırılmasını,
• İşkence ve kötü muamelelere son verilmesini, sorumlu olanlar hakkında etkin soruşturmalar açılmasını,
• Mahpusların adil yargılanma, sağlık hizmetlerine erişim, yeterli beslenme, hijyen koşullarına, kültürel ve sosyal haklara, avukatları ve aileleriyle görüşebilme haklarına erişiminin ayrımsız bir şekilde sağlanmasını,
• Yaşam hakkının korunmasını, ölümlerin önlenmesini,
• Hapishanede yaşamını devam ettiremeyecek denli ağır hasta, engelli ve ileri yaşta olan mahpusların tahliyelerinin sağlanmasını talep ediyoruz. (Haber Merkezi)