Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Sözcüsü Ayşegül Doğan DEM Parti Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında seçim gündemi ve ittifaklara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ayşegül Doğan, “Kent uzlaşısı, görüştüğümüz bazı siyasi partilerin kendi içlerindeki iktidar kavgalarına feda edildi” ifadelerini kullandı.
Konuşmasına Kürtçe başlayan Doğan, “Ew çiqas zimanê xwe qedexe bikin dê ewqas dengê me xurttir derkeve. Dîrok şahidiyê vê ye. Axa ku em li ser dijîn axeke pirziman e, divê hemû zimanê zikmakî bikaribin bijîn. Ez bi van hestan cardin we hemûyan silav dikim” dedi.
Meclis Genel Kurulunda Anadili Gününde tek ses dayatıldı
Konuşmama özellikle kendi anadilimde başladım. Bugün böyle başlamamın bir başka nedeni daha var. Malumunuz olduğu üzere 21 Şubat Uluslararası Anadili Gününü geride bıraktık. Bu hafta bugünle ilgili Meclis’ten iki fotoğraf yansıdı, Türkiye gündemine oturdu da diyebiliriz. Biri DEM Parti’nin grup toplantısından yansıyan çok dilliliğin, çok kimlikliğin, çok renkliliğin fotoğrafıydı. Çok kimlikli, çok renkli, çok dilli bir ülkenin fotoğrafıydı. Diğeri Meclis Genel Kurulundan yansıyan tek ses dayatmasıydı. Halkların sesi yine bastırılmak istendi Anayasa gerekçesiyle. O anayasa, yani darbe anayasası, istenildiği zaman kılıfına bile uydurulmayarak yok sayılabiliyor. Bunu pek çok kararda gördük. En son bazı milletvekillerine ilişkin alınan kararlar da bu çerçevede alınmıştı.
Kent uzlaşısını anlamak isteyenler yerel yönetim anlayışımıza baksın
Doğan, “Yıllardır süregelen mücadelemiz, bu topraklarda yaşayan herkesin özgürce anadilinde kendilerini ifade edebilmesinin mücadelesidir. Bu aynı zamanda yaşamın her alanında dayatılan tekçiliğe karşı da bir mücadeledir. Kürtçeye dönük bu hasmane tutumun aslında yalnızca Kürtçe ile sınırlı olmadığını, Kürtçeye dönük yıllardır sürdürülen bu yaklaşımın tesadüfi olmadığını, Türkiye’de sistemin başta Kürtçeye ve Kürt meselesine yaklaşım olmak üzere değişmesi gerektiğini yıllardır söylüyoruz. Bunun mücadelesini veriyoruz. Dün Meclis Genel Kurulunda gördük ki tarih ve yaşananlar bizi teyit ediyor, ne kadar haklı olduğumuzu gösteriyor. Bu gerçeği yok sayarak, görmezden gelerek yaklaşamayız, yaşayamayız. Mücadelemizi de tam da bu bunun kalbinden yürütmek durumundayız. Buradan bağlamak istiyorum aslında kent uzlaşısına. Çünkü kent uzlaşısının ortaya çıkan bu iki fotoğrafla çok ilgisi var. Kent uzlaşısının ne olduğunu kavramak isteyenler grup toplantımıza bakarak, yerel yönetim anlayışımızı ve nasıl bir Türkiye için mücadele ettiğimizi isterlerse kolaylıkla anlayabilirler. Daha önce yazılı olarak ve pek çok kez bu kürsüden Eş Genel Başkanlarımız ve ilgili kurullarımız da açıklamıştı. Kent uzlaşısının temel çerçevesi Parti Meclisimizin sonuç bildirgesinde yer almıştı. “Türkiye’nin her yerinde kenti var eden ve yaşatan sosyal ve siyasal dinamikleri, bunların en geniş ölçekte kapsayıcılığıyla birlikte işçi, emekçi, ekoloji, kadın, gençlik, halklar ve inançlar örgütleri, siyasi partiler, emek ve meslek örgütleri, demokrat ve vicdan sahibi yurttaşlar, tüm toplumsal taraflar ve siyasi aktörler ile müzakere etmeyi, birlikte yürümeyi, yan yana gelmeyi, ortak bir mücadeleyi örecek bir mücadele zemini oluşturmayı öncelikli görev olarak görüyoruz” ifadesiyle çizilmişti, anlatılmıştı.”
DEM Parti siyasetin hem öznesi hem de geniş halk tabanıyla belirleyici gücüdür
Doğan, “Her seçimde olduğu gibi bu seçimde de gözler DEM Parti’de. DEM Parti de hem kent uzlaşısıyla ilgili hem de birinci parti olarak çıktığı yerlerde ve kayyım atanan Kürt illerinde yaptığı halk oylamasıyla ilgili bilgileri aşama aşama sizlerle açık bir biçimde paylaştı, paylaşmaya devam ediyor. Partimiz, siyaseti ilkeler ve halkların kazanımı doğrultusunda yürüten neredeyse tek parti. Bu nedenle de partimiz siyasetin hem öznesi hem de geniş halk tabanıyla birlikte belirleyici gücüdür. Aynı zamanda da oyun kurucusudur. Tabii ki anti demokratik uygulamaları bozabilecek bir güce sahiptir. DEM Parti demokratik güç birliklerinden oluşan bir partidir. Bu yan yana gelişleri büyütmeyi hedefleyen bir partidir. Bu çerçevede demokratik siyasetin genişletilebilmesi için ilkesel ve kamuoyuna açık görüşme ve müzakereler yürütebileceğini defaatle söyledi, söylemeye devam ediyor.”
6 büyükşehir için belediye eş başkan adaylarımızı belirledik
Doğan, “Gelelim yeni açıklayacağımız yerlere. Size 6 büyükşehir belediyesi açıklayacağım. Son yaptığımız açıklamada Adana ile ilgili kent uzlaşısı görüşmelerinin sürdüğünü söylemiştim. Adana Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan adaylarımız Şehriban Dehfişad ve Mahfuz Güleryüz. Aydın Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan adaylarımız Suzan Koç, Raif Kanat. Hatay Büyükşehir Belediye Eş Başkan adayımız Perihan Pakize Sinemillioğlu. İzmir yine kent uzlaşısı kapsamında görüşmelerin sürdüğünü söylediğimiz illerden biriydi. Oradaki adaylarımız da Türkan Aslan, Akın Birdal. Muğla Büyükşehir Belediyesi adaylarımız Candan Süsoy ve Yusuf Uludağ. Tekirdağ Büyükşehir Belediye Eş Başkan adaylarımız Müselma Keskintürk ve Sadi Özdemir. Açıkladığımız tüm adaylarımıza yeniden başarılar diliyoruz. Türkiye halkları seçeneksiz değildir. İki bloktan birini tercih etmek zorunda değiliz” ifadelerini kullandı.
Eş başkanlık vazgeçilmezimizdir ifadelerini kullanan Doğan, “Şu dakikalarda listelere son şekli veriliyor. Eş başkanlık bizim asla vazgeçemeyeceğimiz bir sistem. Kadın özgürlükçü, demokratik ve ekolojik bir yerel yönetimler anlayışından bahsediyoruz. Türkiye’de böyle bir sistemin kurulması için yıllardır mücadele ediyoruz. Eş başkanlık sistemi partimizin genel siyasetinde vazgeçilmez olduğu gibi yerel yönetimlerimizde de vazgeçilmezdir. Yıllarca kriminalize edilmeye çalışıldı, değişmeyen anlayışlar oldu, eş başkanlık sistemimize yönelik saldırılar oldu. Ama bu saldırılara rağmen eş başkanlık sistemi bizim temel unsurlarımızdan biridir. Bunun için büyük bedeller ödediğimizi hatırlatıyoruz. Vazgeçilmezimizdir. Bizim her belediyemizde yetkili iki eş başkanımız var. Bizim her belediyemiz eş başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Her ikisi arasında hiçbir fark gözetmiyoruz. İmza yetkisi gibi tartışmaya konulan gündemler başarımızı gölgelemeye çalışanların yaratmak istediği gündemlerdir. Bu gündemlere takılmıyoruz. Artık kazanmak ve öncelikle biletlerini çoktan kestiğimiz kayyımları göndermek ve kazanabileceğimiz her yerde kazanımlarımızı yükseltmek için yan yana gelerek çalışmalarımıza başlayalım” dedi. (Haber Merkezi)