31 Mart Yerel Seçimlerinde DEM Parti Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi(DBB) eş başkan adayları olan Serra Bucak ve Doğan Hatun Mezopotamya Ajansından Azad Altay’ın sorularını yanıtladı.
Belediyedeki personel politikaları ve nasıl bir yol izleyeceği sorulan Eş başkan Adayı Serra Bucak, “Emekçiler meselesi, belediye çalışanları meselesi önemli. Sistem tarafından çok oynanılmış bir mesele. Biraz sistemin böl-parçalı-yönet üzerinden yürütülmüş bir şey. Çok boyutları var. Yani biz gelip personel kıyımı tabi ki yapmayacağız. Emeğin ve emekçinin yanındayız. Belediye çalışanlarıyla bir alıp veremediğimiz yok. Ancak kayyımla doğrudan çalışmış, sağ kolu olmuş, sol kolu olmuş, bu kentin zararına olan bütün politikalara imza koymuş personelle çalışmamız mümkün değil. Onlarla kendi yerel yönetim inşamızı, demokratik yerel yönetim anlayışımızı konuşamayız. Onlara karşı herhangi bir yıldırma veya kovma siyaseti gütmeyeceğiz. Ancak kendi yollarını çizmelerini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Köy meclislerini aktif kılmalıyız, köydeki işsizliği önlemeliyiz
Bucak, “Köye dair sorunlar ve talepleri iletebilecek köy meclislerini aktif kılmalıyız. Köyler çok mağdur edildi. Hem altyapı meselelerinde hem sosyal çalışmalar hem de istihdam noktasında mağdur edildi. Yine köylerde kalmak isteyen, ancak istihdam bulamayan gençler var. Bütün bunlara çözüm bulmalıyız. Köy ve kır kent dengesini gözetmeliyiz. Kentlerimiz köylerden göç alıyor. Kentlerinden köye yerleşmek, üretime dahil olmak isteyenler var. Bunun için bölgemiz en elverişli bölgelerden birisi. Ekoloji kadın kooperatifleri kurmak istiyoruz. Bunu kentlerle sınırlı tutmak değil, köylerimizi de yaşanabilir kılarak oluşturabiliriz.”
Amed kadar suyu ve toprağı zengin olan bir kent yoktur
Çiftçilerin durumu sorulan DEM Parti DBB eş başkan adayı Doğan Hatun, ” Belki de Amed kadar suyu ve toprağı zengin olan bir kent yoktur. Amed’in suyu da toprağı da en zengin kentlerden birisi. O yüzden binlerce yıldır yaşam kesintisiz devam ediyor. Binlerce medeniyet bu yüzden bu kentte yaşıyor. Binlerce yıldır bu toprağın üretimi hiç bitmedi ve zengin kaldı. Yalnız ülkenin tarım politikaları, çiftçiyi destekleyecek noktada olmadığı için çiftçi yalnızlığa terk edilmiş bir noktada. Yakıt, su, elektrik… Kentimizin bazı hakim tepeleri yoğun rüzgar alıyor. Analizler yapıp rüzgar enerji sistemleri kurulabilir. Teknik uzmanlar eşliğinde olmak zorunda. Bir rüzgarın hangi zaman diliminde ne ölçüde geldiği tespit etmek gerekir. Kentimiz güneş enerji sitemlerine belki de Türkiye’de en uygun yerdir” ifadelerini kullandı.
Kayyım, belediyenin çıkarttığı her ihaleyi bu kentte olamayanlara verdi
Doğan Hatun, “Kayyım, belediyenin çıkarttığı her ihaleyi bu kentte olamayanlara verdi. Bu kentin kaynaklarını, başka kentte yaşayan insanlara peşkeş çekti. Sakarya, Kocaeli… Bir yolu bile bu kente yaşayan bir insana vermedi. Bunun tanımı sermayedarlara ihale vermek olarak algılanmasın. Bu kentin bütün kaynaklarını bir bütünü bu halka harcayacağız. Ama bir ihale durumunda bu kentli olana vereceğiz. Bu bizim kırmızı çizgimizdir. Ben bu kente yatırım olarak gelebilecek şeylerin çok sermayedarların eliyle değil de biraz da toplumun yoksul kesimleriyle, belki de kooperatiflerle yapılabileceğini düşünüyorum. Karar mekanizması; yerel yönetim politikamızla birlikte hareket edeceğiz. Ancak yandaş, rantçı kimseye bir proje ürettirmeyeceğiz. Bütün projelerimiz bu halkın çıkarları için olacak, yoksullar, gençler, çocuklar, kadınlar, kültür sanat etkinlikleri için olacak.” dedi.