Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Amed Şubeler Platformunun Diyarbakır’ın Ofis semtinde bulunan Hazal Park’ta Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevinden ihraç edilen kamu emekçilerinin görevine iade edilmeleri talebiyle düzenledikleri eylemelerini 96 haftasında basın açıklaması düzenledi.
Amed KESK Kadın Meclisi Sözcüsü Leyla Tuncer’in okuduğu açıklamada şu ifadeler yer aldı;
“Darbe girişimini kendisi için fırsata çevirip, kendine muhalif olanları, çıkardığı KHK’ler ile hukuksuz bir şekilde ihraç eden iktidar; Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan sendikal hakları, ihraçların gerekçesi olarak göstererek, insan hakları ve evrensel hukuk kurallarını hiçe sayan uygulamalara imza atmıştır. Ülkedeki anti-demokratik uygulamalar ve hukuksuzluk bugünkü yaşanan ekonomik krizin en büyük sebebidir. Yaşanan hukuksuz süreçler ülkeye olan güveni yok etmiş ve krizin derinleşmesine, halkın fakirleşmesine sebep olmuştur.
Bununla da yetinmeyen iktidar, anti demokratik yaklaşımının devamı olarak işinden ettiği birçok emekçiye ve ailelerine; bu ülkenin vatandaşı değilmiş gibi davranarak; birçok sosyal haktan da mahrum bırakmış, birçoğunu da cezaevlerine atarak özgürlüklerini bile ellerinden almıştır.
OHAL Komisyonu keyfi kararlar vermiş ve hukuki cinayetler işlemiştir
Neden işsiz kaldıkları dahi söylenmeden, savunmaları alınmadan, yargılanmadan, sorgulanmadan insanları işinden, aşından etmenin sonucu; bazen amansız bir hastalık, bazen de intiharla gelen acı bir ölüm olmuştur. Onlarca insan bu zulümden sonra yaşamını yitirmiş, öldükten sonra iade kararları verilmiştir.
Bunlar yetmezmiş gibi, 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35. Madde eliyle ihraç kararları verip emekçileri ekmek ile terbiye edebilecekleri yanılgısına düşmüşlerdir. Tek adam rejimi, halkı açlığa, yoksulluğa ve hukuksuzluğa mahkûm ederken, tek adam rejiminin anti demokratik uygulamalarından biri olan OHAL Komisyonu keyfi kararlar vermiş ve hukuki cinayetler işlemiştir.
OHAL Komisyonu’nun keyfi kararları, şimdi de yargı eliyle devam etmekte, AKP-MHP iktidarının yargıya baskısı, KHK hukuksuzluğunun devam etmesine neden olmaktadır.
İlk günden beri KESK olarak hem fiili meşru mücadelemizle, hem de hukuki mücadelemizle ihraçların anti demokratik ve hukuksuz olduğunu haykırıyoruz.
Haklarında memuriyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm arkadaşlarımızın dosyaları herhangi bir ceza verilmeden sonuçlandırılmalı ve bugüne kadar ihraç edilen tüm arkadaşlarımız bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmelidirler.
İhraç olan kamu emekçilerinin en sonuncusu görevine dönene kadar mücadeleye devam edeceğiz
Son dönemde eğitim işkolumuzda yargı kararıyla göreve iade edilen arkadaşlarımız mahkeme kararına rağmen güvenlik soruşturması gerekçe gösterilerek görevlerine başlatılmamaktadır. Konuyla ilgili olarak suç duyurusunda bulunduğumuz ve takipçisi olduğumuz bilinmelidir.
İhraç olan kamu emekçilerinin en sonuncusu görevine dönene kadar mücadeleye devam edeceğiz.
Bıkmadan, usanmadan ve her seferinde daha da yüksek sesle haykıracağız.
Savaşa karşı onurlu bir barışı, Ölüme karşı yaşamı Tekçiliğe karşı çoğulculuğu, Karanlığa karşı aydınlığı savunduk ve savunmaya da devam edeceğiz”
(Haber Merkezi)