Ana Sayfa Politika 8 Mart 2024 95 Görüntüleme

Tülay Hatimoğulları: Eş başkanlık sistemine en büyük saldırı kayyım rejimiyle başlamıştır

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları 8 Mart Kadınlar Günü nedeniyle Diyarbakır İstasyon Meydanında gerçekleştirilen mitinge katıldı. 

Diyarbakır’daki kutlamalarda konuşan Hatimoğulları, “DEM Parti olarak ve birlikte çalıştığımız bütün ortak güçlerle birlikte eş başkanlık mor çizgimizdir dedik. Eş başkanlık sistemine en büyük saldırı kayyım rejimiyle başlamıştır. Kayyımların en çok saldırdığı alan belediyelerimizdeki kadın politikalarımız olmuştur” dedi. 

Emeğimiz sömürüldü, şiddet gördük, katledildik ama boyun eğmedik

Hatimoğulları, “Merhaba dayikên delal, jinên heja, gelên me yê bi rûmet hûn bi xêr hatin serseran serçavan hatin. Merhaba, ehlen ve sehlen. Hoş geldiniz, baş göz üstüne geldiniz. Merhaba Cumartesi Anneleri, merhaba adalet nöbeti tutan analarımız, merhaba yaşamını bu mücadeleye adamış sevgili kadınlar; hepiniz hoş geldiniz. Filistin’den, Kürdistan’dan, Rojava’dan, Afganistan’dan Şili’ye ve Fransa’ya kadar tüm mücadeleci kadınlara binlerce selam olsun. Selam olsun Sakinelere, Sevelere, Pakizelere; selam olsun Figenlere, Gültanlara, Sebahatlere; selam olsun zindandaki bütün tutsak kadınlara…  Biz kadınlar 5 bin yıldır erkek egemen zihniyetin altında eziliyor ve sömürülüyoruz. Ama aynı zamanda 5 bin yıldır tarihi bir mücadeleye imza attık. Emeğimiz sömürüldü, şiddet gördük, katledildik ama boyun eğmedik. Eş başkanlık sistemimize saldırıldı ama asla boyun eğmedik. 1857’de New Yorklu dokuma işçisi 123 kadın, eşit işe eşit ücret için verdikleri mücadele sırasında patron ve devlet tarafından ateşe verildi. 123 kadının külleriyle yazıldı 8 Mart tarihi. Selam olsun bedel ödeyen kadınlara, selam olsun külleriyle 8 Mart tarihini yazıp bizlere armağan edenlere… 

5 bin kadın adayımız var 

Hatimoğulları, “Biz kadınlar yaşamın her yerinde baskıya, katliama ve şiddete maruz kalıyoruz. Hala Gülistan Doku nerede diyoruz ama yok. Hatırlayacaksınız Fatma Altınmakas’ı, eşinden şiddet gördüğü için şikayette bulunmuştu. Kürtçe verebildi ifadesini ama Türkçe tercüman bulunamadığı için, tercüme edilemediği için evine geri gönderildi ve katledildi. İpek Er, bir asker tarafından katledildi. Kürdistan’da kadınlara dönük yürütülen özel harp politikasını burada, Amed Meydanında hep birlikte boşa çıkarmak için “Jin Jiyan, Azadi” sloganını haykıralım hep birlikte. Biz kadınlar, yaşam hakkımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Biz kadınlar, özel harp politikası olarak Kürdistan’da uygulanmak istenen siyasete boyun eğmeyeceğiz. Biz kadınlar, örgütlü mücadele gücümüzle İstanbul’da da Amed’de de yaşamı savunacağız. Bunun için İstanbul Sözleşmesini savunmaya devam edeceğiz, 6284 Sayılı Kanunu savunmaya devam edeceğiz. Elimizden alınmak istenen nafaka hakkımızı asla onlara vermeyecek ve savunmaya devam edeceğiz. Bunun için Kürdistan’dan Türkiye’ye el ele örgütlü mücadeleye var mıyız hep beraber?  DEM Parti olarak ve birlikte çalıştığımız bütün ortak güçlerle birlikte eş başkanlık mor çizgimizdir dedik. Eş başkanlık sistemine en büyük saldırı kayyım rejimiyle başlamıştır. Kayyımların en çok saldırdığı alan belediyelerimizdeki kadın politikalarımız olmuştur. Eş başkanlığı ve eşit temsiliyeti tartışmaya açmaya kalktılar, biz kadınlar izin vermedik, izin vermeyeceğiz. Şu anda Kürdistan ve Türkiye’de tam 5 bin kadın eş başkan ve yerel yönetimler adayımız var. Türkiye’de hiçbir parti bunu gerçekleştirmemiştir. Bunu gerçekleştiren bir parti değildir; bunu gerçekleştiren siz değerli kadınların iradesidir”

Hiçbir erkek rejimin bizleri yenmeye gücü yetmeyecek

31 Mart’ta belediyelerimizi kazandığımızda, kadın eş başkanlarımızın etrafında demokratik kadın özgürlükçü belediye anlayışımızı icra edeceklerini belirten Hatimoğulları, “Biz kadınlar, kadın bakış açısıyla, kadınların rahat edeceği bir şekilde hep beraber inşa edeceğiz. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Çünkü burada kadın meclisleri bu işin garantisidir  Bizler 8 Mart’ta küllerinden mücadeleyi yaratan kadınlarız. Bizler Rosa Lüxsemburglarız, Clara Zetkinleriz, Behice Boranlarız. Şirin Tekeli’yiz bizler. Kürt halkının özgürlük mücadelesini veren, IŞİD’e karşı en güçlü mücadeleyi veren Arin Mirxanlar ve Hevrin Xelefleriz biz. Selam olsun onlara, binlerce kez selam olsun. İsrail işgaline karşı direnen Şeyda Ebu Xazali’yiz. Kadın cinayetlerini asla unutmayan ve yaşam hakkını savunan kadınlarız biz. Biz küllerinden mücadeleyi yaratan Kürt, Türk, Arap, Ezidi, Ermeni ve burada sayamadığım birçok halktan kadınlarız. 

Sevgili Jina Mahsa Amina’nın sözlerini kulaklarımızda duyar gibiyiz. Dilim döndüğünce onun anadiliyle söylemek istiyorum. Mahsa hat kuştin. Na Mahsa bu em, Mahsa bu ala şerê jinê. Mahsa öldürüldü, hayır Mahsa bayrak oldu, Mahsa her kadının kavgasının bayrağı oldu, her kadının bayrağı oldu. Onun saçı mücadelemizin bayrağı oldu. O ölmedi, aramızda ve bizler şu sloganı hep birlikte atarak Jina Mahsa Aminaların bayraklaşan saçlarını burada bir kez daha analım. Kadınların bu mücadelesi oldukça, bu örgütlü gücü oldukça ne Türkiye’de ne Kürdistan’da ne de Ortadoğu’da hiçbir otoriter erkek rejimin bizleri yenmeye gücü yetmeyecektir. Kadınlar başaracak, bizler başaracağız. Hepinizi sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum” ifadelerini kullandı. (Haber Merkezi)

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site by Uzman Tescil webmaster