Düşlerimiz olmadan özgürlüklere ulaşan;

Yol da yolcu da olmaz

Geleceği örgütlemek sadece us’un bildiği bir durum değildir.

Us’umuz da biriken bilgi ve deneyimler dünün/geçmişin yaşanmışlıkları ile bilinenlerin bir sonucudur.

Yarın yoktur.

Yarını kurgulamak gerekir bunun adı örgütlü bireyi ve toplumu yeni baştan yaratmak demektir.

Yanlışımız, Mustafa Suphi’lerden beri genellikle ülkenin yeni durumunu analiz etmede,

Yepyeni olan bir duruma/soruna eski yöntemler ve kafalar ile yaklaşıyor çözmeye çalışıyoruz.

Oysa ki başlatılan her mücadele yeni bir zaman diliminde olduğundan değişiktir/yenidir.

Ne var ki tepkilerimiz, yöntemlerimiz hep eskiden kalma gibi.

Karşılaştığımız güçlükler, sorunlar karşısına hak ettiği ve tam anlamıyla güçlü olmak için gerektiğince yenilikçi ve değişik davranmalıyız.

Sorun her zaman dirençle mücadele etme sorunudur. Başka sorun yoktur, gerçekçi çözümü de yoktur.

Değişen koşullar, sorunlar karşısında nasıl mücadele edeceğimizin bilincinde olmak ve de kendimizin ne olduğunu, gücümüzün neye/nereye kadar yettiğini bilmek sadece bir başlangıçtır.

Bu mücadeleyi; eskinin tekrarı olmaması için nereye kadar taşıyacağımız açısından önemlidir.

Sosyalist değişim adına yürütülen mücadele sürecin de karşılaştığımız sorunlar karşısın da yaratılacak olan farkındalık halkın çıkarlarına uygun kurgulanan siyasal düşüncemizin, kendi içsel doğamızın gelişim sürecini ortaya koyacaktır.

Yaşam, bireyle başlayan toplumsal kümelere,

Katmanlara uzanan tam bir örgütlü mücadele sorunudur.

Bu mücadeleyi örgütlemek için statik olmayan,

değişken koşulları, doğru analiz ederek değişken bir farkındalık yaratarak, toplumun kılcal damarları olan STK’lar, sendikalar, dernekler ve düzen partileri dahil her alana yayılan düzenektir.

Sadece uyurken güzel rüyalar görmek yerine uyanıkken de düşler kurarak yaşamı varsıllaştırmak değişimin öncü rolü için oldukça önemlidir.

Düşlerimiz, bilgi dağarcığımızdan süzülüp gelen geleceğin muştucusu olarak, bilinenin kapısını aralamaktadır bize.

Örgütlülüğü adım atmak; aralanan kapıdan yani bilinen,

An’dan/günden, bilinmeyene doğru yol almaktır.

Ne getireceğini çok da bilemediğimiz ama inanarak siyasal anlam da süreç içerisin de şekillendiğimiz bilinmezlikler ile dolu yolculuk da en önemli güçlüğümüz yaşayacaklarımızın bilinmezliğidir.

Bu da gerçeklik olarak doğal bir durumdur.

Us’umuz geçmiş bilinenlerin deneyimlerin yaşananların bileşkesi olarak oluşur. Tam da bu nedenle;

Us’umuz kendini, gerçeğini,

Nasıl işleyip karar vereceğini anlamlandırmalı ki örgütlü mücadelenin yolunu aydınlatarak bireye yol arkadaşı olsun.

Özcesi ;

Demokratik hak ve özgürlükler,

Sınıf mücadelesinin başarı anahtarı popülist reklam ve görüntü vermeler ile değil,

Us’a ve bilime dayalı gerçek örgütlü mücadele ile olacaktır.