DOLAR
Alış: 34.67
Satış: 34.81
EURO
Alış: 36.69
Satış: 36.83
GBP
Alış: 44.17
Satış: 44.50
Aynada Yüzleşmek
Okyanuslara atılıp deryaların fatihi olmuşsun, ama her karşısına geçtiğin aynadan kovuluyorsun.
Ne zaman gözlerini karartıp bakmaya kalksan, dereler de ırmaklar da seni yavaş yavaş boğuyor.
İnsanlar, kolay kolay kandırılamayanlarla yüzleşmekten pek hoşlanmazlar. Ancak işin ilginç yanı, kandıramayacaklarının en başında da yine kendileri gelir. Çünkü herkes, ne yapıp ettiğini, neyin ne olduğunu aslında çok iyi bilir. Mesela, aynada iki dakika gözlerinizin içine dikkatlice bakarsanız, kendi parçalarınızla yüzleşirsiniz.
Bu yüzden kendimizle yüzleşmek, kendi içimizde yolculuğa çıkmak, kendimizle hesaplaşmaya girişmek büyük cesaret ister.
Bu, çoğu zaman sevimsizdir ve kaçılası bir durumdur. Açıkçası, çoğumuz yüzleşmektense yüzsüzleşmeyi tercih ediyoruz. Yaşamımızda bu öylesine büyük bir korkudur ki, birazcık dolaşmak, birileriyle buluşmak, bir şeyler izlemek, çarşı pazar gezerek alışveriş yapmak gibi gündelik eylemler, aslında kendimizle baş başa kalmaktan kaçınmanın yollarıdır.
Yaşam boyu haksızlığa uğramış biri olarak biliyorum ki, bizler en çok kendimizden kaçıyoruz. Çünkü kendimizle gerçek bir yüzleşme, duymak istemediğimiz pek çok şeyi bize söyler.
Örneğin, kimi zaman dost dediğimiz insanların aslında dost olmadığını fark ederiz. Doğru bildiklerimizin yanlış olduğunu, yapmamız gerekenleri yapmadığımızı ya da yapmamamız gerekenleri yaptığımızı anlarız.
Hele bir de başkalarına ya da başkalarının bize yaptığı haksızlıklarla yüzleşirsek, bunun doğuracağı sonuçlar ürkütücü olabilir. Yaşamın bize öğrettiği bir şey var ki, bu tür zorluklarla yüzleşmek kolay değildir.
İşin ucuzuna kaçarak, siyasal yaşamda olduğu gibi, kandıranın da kandırılanın da sürekli yer değiştirdiği ve birbirine kolektif bir mutluluk sağladığı bir duruma sığınıyoruz.
Bu, herkesin çıkarına değil mi? Neyse! Hadi, en güzeli kaçaktan bir çay yapalım da içelim. Sonrasında Seka Park’ta dostlarla yarenlik ederken sahil boyu bir yürüyüş yaparız.
Kadıköy’de, martılara simit atarız, (Simit de çok pahalandı ya, neyse) kendimize balık ekmek ısmarlarız ve vapurların gürültüsü eşliğinde içten içe kendimizi dinleriz. Ama ille de yüzleşmek! Aşk bu!
Şiir Sevdanın Militanıdır!
Aşk Örgütlenmektir!
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
Kadına şiddet “Devlet” eliyle meşrulaştırılıyor
-
Türkiye’de Mülteci Kalmak: 5 yılda ne değişti?
-
Dünya’nın konuştuğu suikastın arkasında PJAK mı var?
-
Çözüm Süreci’nin yeniden başlama ihtimali var mı?
-
Düşler olmadan, yol da olmaz yolcu da
-
Türkiye’deki Kürt Sorunu: yol haritası arayışı
-
Bizim köyde kediye kedi diyorlar
-
Bize bir haller oldu ve ne olduysa yavaş yavaş oldu
-
İttihat Terakki’nin görünen, ötekileştiren gerçek yüzü
-
AKP Biatı