DOLAR
Alış: 34.41
Satış: 34.55
EURO
Alış: 36.35
Satış: 36.50
GBP
Alış: 43.54
Satış: 43.86
Dünya’nın konuştuğu suikastın arkasında PJAK mı var?
İran Cumhurbaşkanı Reisi ve beraberindeki heyetin ölümüyle sonuçlanan helikopter kazası henüz aydınlatılmadan, Lorestan bölgesi İstihbarat Başkanı ve eski Tahran Emniyet Müdürü Tuğgeneral Hüseyin Rahimi, kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından vurularak öldürüldü. Rahimi, Zagros Dağları arasında yer alan ve Orta Asya’dan gelen göçebe İran kabilelerinin ve Kassitler ile Gutiler gibi Batı İran’ın İran öncesi kabilelerinin birlikte yaşadığı Lorestan bölgesinde görev yapıyordu.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindeki heyetin ölümüyle sonuçlanan ve arkasında birçok soru işaretinin olduğu şüpheli bir helikopter kazası İran gündeminde yerini korurken, kısa bir süre sonra bir o kadar da şüpheli bir suikast olayı gerçekleşmesi hemen akıllara iki olay arasındaki bağlantıları getiriyor. Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanının ölümünün ardından, İran İstihbaratının önemli isimlerinden İran’ın Lorestan bölgesi İstihbarat Başkanı Hüseyin Rahimi’nin dün gece kimliği belirsiz kişilerce vurularak öldürülmesi, İran’da bir iç çekişmenin varlığı iddialarını güçlendiriyor.
Şimdi gözler, peş peşe gelen iki olayın birbiri ile bağlantılı olup olmadığı üzerine İranlı yetkililere çevrilmiş ve resmî bir açıklama bekleniyorken, bu iki olay sonrası İranlı yetkililer adeta konuşmama ve susma yemini içmiş gibiler. Kesinlikle dışarıya herhangi bir bilgi verilmiyor ve tatmin edici resmî bir açıklama yapılmıyor. Tüm bunlar yaşanmış ve peş peşe ölümlü iki olay ardında cevapsız kalan soruların ötesinde, özellikle Reisi’nin bulunduğu helikopterin düşmesi ile ilgili senaryolar ve komplo teorileri ise dur durak bilmiyor.
Kafaları karıştıran önemli bir şüphe Dini Lider Hamaney ve oğlu. İran’da her ne kadar bir Cumhurbaşkanlığı Sistemi olsa da, ülke üzerinde asıl etkili olan ve söz sahibi karar mercii olan dini liderdir. Yani dini liderden habersiz Cumhurbaşkanı sıradan işler dışında önemli karar ve yaptırımlarda bulunamaz, dini liderin izni olmadan karar veremez. Peki, nedir Hamaney ve oğlu üzerindeki şüpheler?
Dini Lider Ali Hamaney’in 54 yaşındaki oğlu Mücteba Hamaney, babasının selefi olmakta hevesli. Babası Hamaney’den sonra dini lider olarak babasının yerine gelmek istediği tüm İran kamuoyu tarafından biliniyor. Babasının selefi olmasındaki en büyük engel ise, ülkenin ikinci adamı olan ve dini lider olması beklenen İran Cumhurbaşkanı Reisi. Bu nedenle böyle bir eylemin Mücteba Hamaney bilgisi ile yapıldığı ve İran içinde bir taht mücadelesinin sonucu olduğu iddiası hâkim. Açıkçası, öldürülen İran’ın Lorestan bölgesi İstihbarat Başkanı Hüseyin Rahimi olayını analiz ettiğimde Mücteba Hamaney ismi karşıma çıkmadı değil; çünkü Mücteba, İran’ın istihbarat ve güvenlik kurumlarındaki kilit isimlerle onlarca yıllık bağları olan biri ve hiçbir kamusal görevde yer almamakta, zaman zaman halk içinde görüntü vermekte.
Şimdi akıllara şu sorular geliyor: Lorestan Bölgesi İstihbarat Başkanı helikopter kazası hakkında bir bilgi sahibi miydi? Lorestan Bölgesi İstihbarat Başkanı susturuldu mu? Bir diğer iddia ise, İran Cumhurbaşkanı Reisi’yi taşıyan helikopterin karadan sinyalleri kesilerek düşürülme ihtimali ve helikopterin düştüğü bölgede tek başına birinin arazi içinde koşuyor olması. Helikopterin düşüş anı olduğu iddiası ile yayınlanan görüntülerin ise Ağustos 2022’de Panama Cumhurbaşkanı adayı Dimitri Flores’i taşıyan helikopterin kaza anını gösterdiği ve görüntülerde yer alan konuşma bağrışma seslerinin sonradan görüntüye eklendiği tespit edildi.
Şimdi tüm dünyanın gözleri İran üzerinde ve İranlı yetkililerin peş peşe ölümlerle sonuçlanan bu iki olay hakkında açıklamalarında, çünkü Reisi’yi ve beraberindeki heyetin helikopterinin düşmesinin ardından birçok senaryo üretildi ve daha bu olayın oluş şekli netleşmemişken, hemen ardından Lorestan bölgesi İstihbarat Başkanı Hüseyin Rahimi’nin bir gece yarısı öldürülmesi kafalarda ayrı bir soru işareti bıraktı. İki olay arasında bir bağlantı var mı? İran istihbaratı son iki olay hakkında hangi bilgileri saklıyor? Bunu da zannedersem zaman içinde bölgeden sızacak haberlerden elde edeceğiz diye düşünüyorum.
Helikopter kazasını ilk duyduğumda, daha doğrusu ne şekilde düştüğü veya düşürülme ihtimali netlik kazanmayınca, bölgeyi de iyi bilen bir gazeteci olarak aklıma İran içinde muhalif örgütler geldi ve ilk olarak PJAK olabilir mi diye düşündüm. PJAK, tam adı ile Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (Kürtçe: Partiya Jiyana Azad a Kurdistanê), İran ve Irak’ta faaliyet gösteren Kürt milliyetçisi silahlı örgüt. Geçmişte İran askeri kanadından birçok yetkili komutana yönelik suikastlarla da adından söz ettirmiş PKK’ye bağlı bir örgüt ve son dönemde İran tarafından bu örgüt üyesi olduğu ilan edilen 21 kişi idam edildi. Acaba bu idamlara misilleme PJAK tarafından yapılan bir suikast mı diye de düşünmedim değil; ancak PJAK veya PKK tarafından bu yönde veya olayla ilgili bildiğim kadarıyla henüz bir açıklama yok.
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
Aynada Yüzleşmek
-
Türkiye’de Mülteci Kalmak: 5 yılda ne değişti?
-
Dünya’nın konuştuğu suikastın arkasında PJAK mı var?
-
Çözüm Süreci’nin yeniden başlama ihtimali var mı?
-
Düşler olmadan, yol da olmaz yolcu da
-
Türkiye’deki Kürt Sorunu: yol haritası arayışı
-
Bizim köyde kediye kedi diyorlar
-
Bize bir haller oldu ve ne olduysa yavaş yavaş oldu
-
İttihat Terakki’nin görünen, ötekileştiren gerçek yüzü
-
AKP Biatı